Genel Bilgi ve İçerikler

Hukuken İyi Niyet Kavramı İyi Niyet Nedir?

Kimlerin İyi Niyeti Korunur?

0

Hukuken iyi niyet kavramı iyi niyet nedir? Sorularına cevap vermeye çalışacağız. Mevcut dünya düzeninde her ülke kendi toplumunun düzen ve barış ortamını sağlamak; bu düzen, barış ortamını korumak aynı zamanda bu barış ortamının bozulmasını engellemek için belli başlı önlemler almıştır. Bu önlemler nedir? Diye sorulduğunda bu konuda birçok önlem sıralanabilir ancak bu önlemlerin en başında kanuni düzenlemeler gelmektedir. Kanuni düzenlemeler ile düzen ve barış ortamı belli metinlere bağlanmış, bu metinlerin adına kanun denilmiş ve bu metinlere aykırı davrananlara da önceden belirlenen müeyyideler yani yaptırımlar uygulanmıştır. Bu şekilde toplum düzenini sağlamanın ilk adımı atılmıştır.

Kanunlar ile kişilere belli haklar verilmiştir. Bu haklar ile kişiler bir şeyleri yapma, yapmama, yaptırmaya çalışma, yapmamasını isteme gibi daha da uzatabileceğimiz haklara sahip olmuştur. Bu haklar belli zamanlarda kaybedilebilir belli zamanlarda kazanılabilir duruma gelmiştir. Hakların kazanılması konusunda da belli başlı en önemli başlık iyi niyetle hakların kazanılması olmuştur.

Hukuk dürüstlük kuralını kendine temel almış ve dürüstlük kuralı uyarınca iyi niyetli üçüncü kişinin hakkını her zaman korumuştur. Hukukun iyi niyetli üçüncü kişinin hakkını koruması da bu iyi niyetli kişilerin belli haklar kazanabilmesi konusunu gündeme getirmiştir.

İYİ NİYET NEDİR?

Türk hukukunda dürüstlük kuralı çok önemli bir yerdedir. Hukuk kişinin dürüst davranmasını ister. İyi niyetin temeli de dürüstlük kuralına dayanmaktadır. İyi niyet, kişinin bir iş yaparken gereken tüm özeni göstermesine rağmen buna ait bir engeli bilmemesi veya bilecek durumda olmamasıdır. Yani mevcut olayda bir hukuki eksiklik olmasına rağmen kişinin bu eksikliği bilmeden hareket etmesi olarak da tanımlanabilir.

KİMLERİN İYİ NİYETİ KORUNUR?

Yukarıda vermiş olduğum tanımdan da anlaşılacağı üzere tüm özeni göstermesine rağmen engeli bilmeyen veya bilecek durumda olmayan kişinin iyi niyetini hukuk korumaktadır.

Genel bir iyi niyet tanımı yaptıktan sonra kişinin haklarını kazanmasında iyi niyetin etkisine değinebiliriz. İyi niyetli üçüncü kişinin hakkı kazanması konusu birkaç başlıktan oluşmaktadır biz bunu kendi içinde iki gruba ayırarak anlatacağız. İlk tartışacağımız başlık eşya kişinin elinden kendi rızası ile çıkarsa durum ne olur?

Eşya kişinin elinden kendi isteği ile çıkmışsa ve üçüncü kişi iyi niyetliyse bu durumda üçüncü kişi eşyayı aldığı an hakkı kazanır. Bunu daha iyi anlamak için şu şekilde örnekleyebiliriz. A kişisi B kişisine bir çanta ödünç vermiş olsun B kişisi ise bu çantayı iyi niyetli C kişisine satmış olsun bu durumda C kişisi bu çantanın sahibinin A olduğunu bilmiyorsa yani iyi niyetliyse C’nin hakkı korunur yani C eşyayı aldığı an bunu bilmediği için aldığı andan itibaren çantanın sahibi olacaktır. C’nin çantayı aldıktan sonra sahibinin A olduğunu öğrenmesi mevcut olayda bir şey değiştirmeyecektir hala malın sahibi iyi niyet ile C olarak kalacaktır. A kişisi C den malı geri alamaz ancak B den zararının tazminini isteyebilir.

Bu konuda tartışılabilecek ikinci başlık ise eşya kişinin elinden rızası dışında çıkarsa ne olur? Bunun da değişik varyasyonları vardır. Eşya kişinin elinden isteği dışında çıktıysa bu hakkı iyi niyetli üçüncü kişi kazanabilir ancak bunun için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Yani bu malı iyi niyetli üçüncü kişi zamanaşımı ile kazanabilmektedir. Bu hakkı kazanması için 5 yıllık bir zaman aşımı süresini geride bırakmış olması gerekmektedir. 5 yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra iyi niyetli üçüncü kişi hakkı kazanmış olacaktır. Bunu daha iyi anlayabilmek için şu şekilde örnekleyebiliriz. A kişisinin çantası B kişisi tarafından çalınmıştır, B kişisi çantanın çalıntı olduğunu bilmeyen C kişisine çantayı satmıştır. C kişisi iyi niyetli olarak aldığı çantanın sahibinin 5 yıl içinde A olduğunu öğrenmezse hakkı kazanır. Ancak bu 5 yıllık zaman aşımı süresi içinde malın sahibinin A olduğunu öğrenirse iyi niyet ortadan kalkar ve C malın maliki olamaz. Veya A kişisi C den 5 yıllık zaman aşımı geçmeden malı isterse iyi niyet yine ortadan kalkmış olur ve C malı geri vermek zorunda kalır. Bu gibi bir durumda C zararın tazminini B den isteyebilir.

Durumu toparlamak gerekirse, hukukun temeli dürüstlük kuralına dayanmıştır ve hukuk hiç bir zaman dürüst ve iyi niyetli olan kişinin zarar görmesini istemez bundan dolayı iyi niyetli kişinin haklarını korumak için kanunen önemli düzenlemeler getirmiştir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.